Derlemeler ve Yazılarİsyanbul Direnal

İsyanbul Direnal

Bu bildir 2013 yılında 13. İstanbul Bienali’ne karşı
Kamusal Direniş Platformu tarafından “
İstanbul’un Katline Bienal Desteği” başlığı ile yayınlanmıştı. Direnişleri ve toplumsal tepkileri sistem içi sanatsal yaklaşımlarla soğuran ve fon kurumlarına peşkeş çeken sanat anlayışına karşı bu bildirinin halen arkasındayız!

Son yıllarda İstanbul kenti bir inşaat şantiyesine dönüştü. Özellikle yıllardır göç alan mahallelerde, legal işgallerle soylulaştırma projesi adı altında gerçekleştirilen bu yıkımlar, her mahallede bir isyanı da tetikliyor. Kentler ile çevresinin sermayenin çıkarları doğrultusunda yeniden kurgulanıp birer rant alanı haline getirildiği “kentsel dönüşüm” yağma projesi, yoksulları kent merkezlerinden tasfiye ederek barınma haklarına el koyuyor.

AKP iktidarının yönetiminde doğal kaynakların yağmalandığı, kent tarihinin ve kültürünün yok edildiği, kentlerin kimliksizleştirilip markalaştırıldığı bu operasyonda sermayeye rant alanları sağlamaktan çok daha ötesinde, toplumsal dönüşümü hedefleyen ideolojik bir saldırı söz konusu. Yoksulların sürülüp yaşam alanlarına kurulan güvenlikli siteler, rezidanslar dönüşümün bir “soylulaştırma” projesi olduğunu gözler önüne seriyor. Diğer taraftan da doğal alanlar, tarihi ve kültürel yapılar gasp edilerek yerlerine AVM’ler, lüks oteller, plazalar dikiliyor.

Yıkımlar sırasında ortaya çıkacak toz asbest kısa ve uzun vadede ciddi sağlık problemlerine yol açacak. Enkazlardan çıkan hafriyat sahil kesimlerinde denizin doldurulmasında kullanılıp yeni rant alanları açılacak.

2020 yılında talip olunan olimpiyat hazırlıklarında kent dokusu katledilecek, orman alanları yerleşime açılacak, turist akışı için pek çok mahalle kentsel dönüşüme dahil edilecek. Tabii girilecek ekonomik dar boğaz ise cabası.  Daha önce olimpiyatların yapıldığı Barcelona, Pekin, Seul, Atina ve daha birçok kent bu sorunların canlı birer tanığı oldular.

Çizilen bu çerçevenin ışığında bir Eczacıbaşı kuruluşu olan İKSV tarafından düzenlenen ve Koç Holding’in sponsor olduğu 13. İstanbul Bienali’nin “Kamusal Simya” konseptiyle düzenlenmesi son derece ironiktir. Kentsel dönüşüm yağmasının da yatırımcılarından olan bu iki grubun düzenlediği 13. İstanbul Bienali’nin, kamusal alanları işgal edip iktidar ve sermayenin saldırılarını meşrulaştırmaktan başka bir işlevi olmadığı gün gibi ortada. Bu anlamda kentleri pazarlama taktiğinin parçası olan bienaller gibi sermaye destekli sanat etkinlikleri de sistemin kendi sözünü üretmek adına kullandığı araçlardan biri haline dönüşüyor.

AKP’nin sermaye odaklı yeni rant alanları açmak ve toplumsal yaşama müdahale etmek amacıyla başlattığı bu operasyon için Çevre ve Şehircilik Bakanı “kentsel dönüşüme karşı çıkanlar vatan hainidir” açıklamasında bulundu. Bizler iktidarın her türlü baskısına, tacizine, hukuksuzluğuna karşı direnerek “vatan hainliği” yapmaya devam ediyoruz.

İstanbul katlediliyor

İstanbul uluslararası sermayeye pazarlanıyor

Tüm bienal sanatçıları, tasarımcılar, küratörler, düşünürler, sanatseverler

Oyuna alet olmayın!

Kaynak: http://www.e-skop.com/skopbulten/kamusal-direnis-platformunun-basin-bildirisi/1283

Son eklenenler

“PARÇA PARÇA BÖLÜNEREK SATILMASINA…”: 19. Yüzyıldan Bugüne Parselasyon ve Kentleşme

19.yüzyıl Osmanlı coğrafyasında kapitalizmin mülkiyet ilişkilerinin dönüşümü açısından önemli bir eşiktir. Tanzimat Fermanı ile özel mülkiyete yapılan vurgu sonrasındaki...

LİMAN’A YANAŞMAK: Deniz ticareti altyapı ağı olarak 19.yüzyıldaki deniz feneri inşaat hareketleri (Esra Nalbant-Binghamton Üniversitesi, Altyapı Tarihi)

Grundrisse'de Marx, "sermayenin dolaşımı aynı zamanda onun oluşumu, büyümesi açısından yaşamsal sürecidir" diyor. Bu dolaşım, ürünün bir dağıtım sistemi...

GERİ DÖNMEMEYE YEMİN ETTİLER: Osmanlı’da Transatlantik Göç ve Göçmen Veritabanı İnşasında Fotoğrafın Kullanımı (Hazal Özdemir – Northwestern Üniversitesi, Tarih Doktora Adayı)

1896-1908 arasında Osmanlı Ermenileri Amerika’da artan iş olanakları ve doğu vilayetlerindeki ekonomik sıkıntılar sebebiyle imparatorluktan ayrılırken II. Abdülhamid hükûmeti...

İSTANBUL’A AŞAĞIDAN VE UZAKTAN BAKMAK: Kentleşmenin Çeperi ve Altyapısı

Bu konuşma, on dokuzuncu yüzyılda Osmanlı imparatorluğu ölçeğinde modern, kozmopolit bir istisna mekânı olarak ortaya çıkan Pera’nın ekolojik ve...

Cinsiyetçilik erkekleri de öldürür (mü?) – Nil Karasu

Bu yıl Cannes’dan Altın Palmiye ödülüyle dönen Justin Triet imzalı “Bir Düşüşün Anatomisi” filmi üzerine bu yazı. İzlemeyenler için...

Felsefe ve sinema atölyelerimiz başlıyor

Adana Kent Enstitüleri bünyesinde daha önce gerçekleştirdiğimiz dört haftalık film gösterimi ve söyleşilerini geçen haftalarda bitirdik. Bu süre zarfında...