Adana8+1 Soruda Kent Enstitüleri

8+1 Soruda Kent Enstitüleri

Kent Enstitüleri nedir?

Bilginin tekelleştiği, bilimin piyasalaştığı, felsefenin elitleştiği, doğanın metalaştığı, kamusal olanın özelleştiği böylesi bir dönemde en başta zihinlerimizi özgürleştirme derdindeyiz. Hayatın yemek, içmek, uyumak ve çalışmak dışında bir anlamı olduğunu biliyoruz. Bizi yetersizlik hissi ile baş başa bırakan, her deneyimimizin kesinlikle bizim bireysel hatamız ya da başarımızla ilgisi olduğunu söyleyen zehirli fikirlerden uzaklaşmak çabası içindeyiz. Bunun da bireysel, rekabete dayalı, hiyerarşik biçimlerle değil eşitlik ve kardeşliğe dayalı kolektif çabayla mümkün olduğunu biliyoruz. Bu ihtiyaca karşılık gelen, alternatif üretim-eğitim ve dayanışma mekanı olarak tariflemek mümkün Kent Enstitülerini.

Hangi alanlarda çalışır?

Bizi tüketen varoluşsal sancılarımızla felsefeyle yanıt aramak, mahalle bizimken depremde altında kalmak dışında bize seçenek sunulmayan evlerin neden kira olduğunu kavramak, alınıp satılamadığı takdirde yok edilmeye mahkum bırakılan kültürleri hatırlatmak, bilgiye erişimi engellenenlerle bilgimizi cömertçe paylaşmak… Ez cümle içinde yaşadığımız toplumda yaşam alanlarımıza değen her alanda/konuda çalışma yürütmeye açığız.

Okullar ve etkinliklere nasıl karar verilir?

Bulunduğumuz kentlerde gönüllülerimizin ilgi alanı ve becerilerine göre programlarımız oluşuyor. Her daim içinde bulunduğumuz kentin güncel sorunlarına kulak kabartıyoruz. Deprem riski yüksek bir kentte kent çalışması yürütürken, ekolojik yıkımın arttığı bir bölgede ekoloji mücadeleleri üzerine kafa yoruyoruz. Yapacağımız etkinlikler için ortak dertlerle yan yana gelmiş insanlar olarak bir fikir birliğiyle karar almak çok da zor olmuyor.

Kent Enstitüleri nerelerde var?

Genel Merkezimiz İstanbul Kartal’da. İzmir, Ankara, Mersin ve Adana temsilciliklerimiz var. Bulunduğu kentte Kent Enstitüleri kurmak isteyen yeni gönüllüleri ise heyecanla bekliyoruz.

Nasıl katılabilirim?

Şu an bulunduğumuz şehirlerden birindeyseniz bir etkinliğimize geldiğinizde herhangi bir çalışma grubunda yer almak için gönüllü olabilir, yeni etkinlik/okul fikirlerinizi birlikte hayata geçirebiliriz. İnternet üzerinden formumuzu doldurduğunuz takdirde biz sizinle iletişime geçer ve birlikte neler yapabileceğimizi konuşuruz. Ortak iş yapma konusundaki gerekli emeği ve özeni gösterebilecek buradaki dayanışma halini içselleştirip daha da büyütebilecek herkese yaş, cinsiyet, cinsel/etnik kimlik ayrımı gözetmeden kapımız açık.

Kent Enstitüleri Meclisi nedir?

İlk günden beri hayalini kurduğumuz şey aslında yukarıda anlattığımız dertler ekseninde bir araya gelmiş insanlarla, yani kentin esas sahipleriyle kent meclisleri kurabilmek. İçinde yaşadığımız kentlerin sorunlarını bizden iyi kimse bilemez. Mega projeler, dev hizmetler bizim hakiki sorunlarımıza çare olamaz, biliyoruz. İl il, mahalle mahalle, sokak sokak temsiliyetin sağlandığı bir kent meclisi fikri hayata geçirilmek üzere bizi bekliyor.

Çalışma Komisyonları nelerdir?

Şu ana kadar oluşturduğumuz görsel-video, yazı, çeviri, duyuru komisyonları ile iç organizasyonumuzu gerçekleştiriyoruz. Kent Çalışmaları ve Türkiye Tarihi Çalışmaları komisyonları ile söz konusu alanlarda fikri tartışmalarımızı derinleştiriyoruz. İhtiyaca göre yeni komisyonlar kurmakta elimiz hiç korkak değil, önerilerle hemen şekillendirebiliriz.

Ekonomik durumuzu nasıl idare ediyorsunuz?

Yurt içinden veya dışından hiçbir kurumdan fon almıyoruz. İlkelerimizin başında bu geliyor. Çünkü biliyoruz fikri bağımsızlık ancak ekonomik bağımsızlıkla mümkün. Diğer bir temel ilkemiz ise dayanışma. Herkes kendi gelirine göre aylık belli bir miktar koyuyor ortaya. Kiramızı, faturaları ve etkinlik için gerekli olan malzemeleri bu şekilde karşılıyoruz.

SEN KENT ENSTİTÜLERİ İÇİN NE YAPABİLİRSİN?

Son eklenenler

“PARÇA PARÇA BÖLÜNEREK SATILMASINA…”: 19. Yüzyıldan Bugüne Parselasyon ve Kentleşme

19.yüzyıl Osmanlı coğrafyasında kapitalizmin mülkiyet ilişkilerinin dönüşümü açısından önemli bir eşiktir. Tanzimat Fermanı ile özel mülkiyete yapılan vurgu sonrasındaki...

LİMAN’A YANAŞMAK: Deniz ticareti altyapı ağı olarak 19.yüzyıldaki deniz feneri inşaat hareketleri (Esra Nalbant-Binghamton Üniversitesi, Altyapı Tarihi)

Grundrisse'de Marx, "sermayenin dolaşımı aynı zamanda onun oluşumu, büyümesi açısından yaşamsal sürecidir" diyor. Bu dolaşım, ürünün bir dağıtım sistemi...

GERİ DÖNMEMEYE YEMİN ETTİLER: Osmanlı’da Transatlantik Göç ve Göçmen Veritabanı İnşasında Fotoğrafın Kullanımı (Hazal Özdemir – Northwestern Üniversitesi, Tarih Doktora Adayı)

1896-1908 arasında Osmanlı Ermenileri Amerika’da artan iş olanakları ve doğu vilayetlerindeki ekonomik sıkıntılar sebebiyle imparatorluktan ayrılırken II. Abdülhamid hükûmeti...

İSTANBUL’A AŞAĞIDAN VE UZAKTAN BAKMAK: Kentleşmenin Çeperi ve Altyapısı

Bu konuşma, on dokuzuncu yüzyılda Osmanlı imparatorluğu ölçeğinde modern, kozmopolit bir istisna mekânı olarak ortaya çıkan Pera’nın ekolojik ve...

Cinsiyetçilik erkekleri de öldürür (mü?) – Nil Karasu

Bu yıl Cannes’dan Altın Palmiye ödülüyle dönen Justin Triet imzalı “Bir Düşüşün Anatomisi” filmi üzerine bu yazı. İzlemeyenler için...

Felsefe ve sinema atölyelerimiz başlıyor

Adana Kent Enstitüleri bünyesinde daha önce gerçekleştirdiğimiz dört haftalık film gösterimi ve söyleşilerini geçen haftalarda bitirdik. Bu süre zarfında...